Loading
  • info@drmeteclinic.com
  • Mansuroğlu Mah. 286/10 Sok. No:7 Brand Office K:6 D:22 Bayraklı / İzmir
  • Haftaiçi : 09:00 - 18:00

Alerjik Hastalıklar

Alerjik Hastalıklarda Tedavi

Alerji, vücuda giren ya da temas eden yabancı bir maddeye karşı gösterdiği tepkidir. Alerjik reaksiyonların oluşma nedeni vücudumuzun bağışıklık sisteminin “alerjen” denilen yabancı maddelere karşı verdiği aşırı tepkimedir. Bu reaksiyon vücudun kendisini korumasına yönelik bir savunma cevabıdır. Ancak alerjik cevabın aşırıya kaçması durumunda vücuda zarar verecek kadar ağır ve tehlikeli olabilir.

Alerji sıklıkla genetik olarak çocuğa geçse de ileri yaşlarda da başlayabilir. Bunu büyük bir bardağın zaman içerisinde su ile dolup taşmasına benzetebiliriz. Bardağın ne zaman taşacağı, yani alerjik reaksiyonların ne zaman başlayacağı tam olarak belli olmaz. Sağlıklı bireylerde bu bardak düzenli bir şekilde boşalmakta ve alerjik reaksiyon olmamaktadır. Alerjik bünyeli kişilerde ise belli meridyenlerde sıkışan enerjinin vücutta dolaşamaması nedeni ile alerjik reaksiyonlar meydana gelmektedir.

Alerji nasıl oluşur?

Bağışıklık sistemimiz, yabancı bir madde ile karşılaştıktan sonra onu zararsız olarak algılar ve “antikor” adı verilen özel maddeler üretir. IgE (immunglobulin E) yapısındaki antikorlar, allerjen ile tekrar karşılaşıldığında mast hücrelerine bağlanırlar ve bu hücrelerden salgılanan histamin ile alerjik reaksiyonlar meydana gelir.

Alerjik reaksyionlar sıklıkla gözde yaşarma-kızarma, burun akıntısı, öksürük, nefes darlığı, deride kızarma, aşırı gaz ya da ishal şeklinde kendisini gösterir. Ciddi alerjik reaksiyonlarda salınan histamin nedeni ile tansiyon düşmesi, şok, hava yolu daralması sonucu asfiksi, bilinç kaybı ve şoka varan ciddi reaksiyonlar olmakta ve ölümcül olabilmektedir.
En sık karşılaşılan allerjen maddeler ev tozu, polen, küf mantarı, ilaçlar ile süt, yumurta ve çilek gibi bazı gıdalardır. Ayrıca evcil hayvanların tüyüne karşı da alerjik reaksiyonlar görülmektedir.

Akupunktur ile Alerjik Hastalıkların Tedavisi

Alerjik rinit, alerjik astım, cilt alerjisi ya da sindirim sisteminin alerjilerinde lokal ve genel ilaç tedavileri uygulanabilir. Çeşitli burun spreyleri, akciğerler için puf’lar, sindirim sistemi için ağır ilaçlar kullanılmaktadır. Ancak bunların hepsi alerjik reaksiyonların sadece semptomlarını gerilemekte, hastalığın esasını vücuttan temizleyememektedir. Uzun süre ilaç kullandıktan sonra alerjisi gerileyen bazı hastaların şansı vücudun bu süreçte kendi kendini toparlaması ile açıklanmaktadır. Bu uzun süreçlerde ev tozları, parfüm, deterjan, hastayı rahatsız eden gıdalar ya da ev hayvanlarından uzak durulması gerekmektedir.

Alerji tedavisinde kullanılan antihistaminikler uyku hali ve sersemlik, kortikosteroidler bağışıklık sistemini baskılayarak enfeksiyonların önünü açtığından ve kilo aldırdığından hastalar için sıkıntılı süreçler yaşanmaktadır. Mast hücre stabilizatörleri ya da aşı çalışmaları da aslında vücudun doğru reaksiyon vermesi için yapılan ve her zaman tam başarı sağlamayan tedavilerdir.

Oysa akupunktur ile alerji tedavisi WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından da kabul edilmiş olup, son derece yüz güldürücü sonuçlar vermektedir.

Akupunkturun Tedavi Prensibi

İlk 3 seansta hastaların şikayetlerinde azalma başlar ve 10-20 seans sonucunda alerjik reaksiyonlarda ciddi iyileşmeler meydana gelir.

Akupunktur bağışıklık sistemini güçlendirerek direncimizi arttırır ve hastalıklara yakalanma şansımızı azaltır. Hastanın stres ve depresyonunu azaltarak moralini düzeltir ve sempatik sistemi rahatlatır. Alerjik kişilerde çok yükselmiş olan IgE2’yi normal seviyelerine düşürerek, vücudun allerjene olan abartılı cevabını normal düzeylere indirir.
Hastanemize başvuran hastanın genel muayenesi, daha önceki tetkik sonuçları ve kullandığı ilaçlar değerlendirilir. Tedavi protokolü belirlenerek hastaya düzenli olarak en az 10-12 seans akupunktur tedavisi yapılır. Hasy-tanın durumuna göre vücut iğneleme ya da kulak iğneleme ya da tohum tedavi yöntemlerinden birisi tercih edilir. Tedavi sırasında dışarıdan ilaç vermek yerine vücudumuzun kendisinin ürettiği böbrek üstü bezi hormonları (ACTH=adrenokortikotropik hormon) ve antihistaminik maddeler salgılattırılır.

Whatsapp